Dünya Emzirme Haftası, emzirme ile ilgili konularda farkındalığı artırmak ve tüm dünyada anne sütü ile beslenmeyi desteklemek ve yaygınlaştırmak amacıyla her yıl 1-7 Ağustos tarihleri arasında yürütülen küresel bir faaliyettir.
Bütün bebekler ve çocuklar sağlıklı olma ve sağlığını korumak için yeterince beslenme hakkına sahiptir. Anne sütü, bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için bu hakkı sağlayan en uygun besindir. Anne sütü ilk 6 ay boyunca bebeğin tüm besin öğesi gereksinmelerini karşılaması, kolayca sindirilebilmesi ve çeşitli hastalıklara karşı koruması açısından eşsizdir. Ayrıca, anne sütü canlı hücreler, hormonlar, aktif enzimler, antikorlar ve pek çok diğer benzersiz bileşenleri içeren dinamik bir besindir.
Buna rağmen halen tüm dünyada yenidoğan bebeklerin yarısından daha azı hayatlarının ilk bir saatinde anne sütü alarak hayata başlamaktadır. Sonrasında bebeklerin yaklaşık sadece yüzde 44’ü hayatlarının ilk altı ayında sadece anne sütüyle beslenebilmektedir ki bu oran, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) 2025 yılına kadar koyduğu yüzde 50 hedefinin altındadır.
Türkiye’de ise; 2018 yılı Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) raporuna göre ilk 6 ayında sadece anne sütü ile beslenen bebeklerin oranı %40,7 olarak tespit edilmiştir. 3 yaş altı çocuklarda ise ortalama emzirme süresinin 17 ay olduğu görülmektedir. (Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2022). Hayatlarının ilk 6 ayında sadece anne sütüyle beslenen bebeklerin oranını artırma çalışmaları Bakanlığımızca “Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları Programı” kapsamında yürütülmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’ nün önerdiği ve yürütülen programa göre “bebeklerin doğumdan hemen sonra emzirmeye başlatılması, ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi ve 6. aydan sonra uygun besinlerle beraber emzirmenin 2 yaş ve ötesine kadar devam ettirilmesi” ve bu şekilde tüm bebeklerin yaşama sağlıklı başlaması temel amacımızdır.
Emzirmenin korunması ve desteklenmesi ile programın temelini oluşturan başarılı emzirmede 10 adım stratejisinin tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında uygulanması ve devamının sağlanması, ayrıca beslenme bozukluklarının önlemesi yoluyla çocuklarda morbidite ve mortalite oranlarını düşürmek hedeflenmektedir.
Bakanlığımızca 1991 yılından bugüne temel amacı emzirmenin korunması, özendirilmesi ve desteklenmesi olan “Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları Programı” sürdürülmektedir. Bu programlar sahada emzirmenin ve anne sütünün daha etkin bir şekilde teşvik edilmesi, çalışmaların daha görünür ve halk tarafından da bilinir hale gelmesi için başlatılmıştır.
Emzirmenin Önemi
Anne Sütü Canlı Bir Gıda, Mucize Bir Besindir.
Emzirme, çocuk sağlığını ve hayatta kalmasını sağlamanın en etkili yollarından biridir.
Anne sütü bebekler için en ideal besindir. Güvenlidir, temizdir ve birçok yaygın çocukluk hastalığına karşı korunmaya yardımcı olan antikorlar içerir. Anne sütü, bebeğin yaşamının ilk aylarında ihtiyaç duyduğu tüm enerji ve besin maddelerini sağlar ve ilk yılın ikinci yarısında çocuğun besin ihtiyacını sağlamaya devam eder.
Anne sütüyle beslenen çocuklar zeka testlerinde daha iyi performans gösterir, aşırı kilolu veya obez olma olasılıkları daha azdır ve ileriki yaşamlarında diyabete daha az eğilimlidirler. Emziren kadınların meme ve yumurtalık kanserine yakalanma riski de azalır.
ANNE SÜTÜ:
•Her annenin sütü kendi bebeği için en uygun bileşimdedir ve yeterli miktardadır.
•Her zaman hazır, temiz ve uygun ısıdadır.
•Bebeğin ilk 6 ay ihtiyacı olan tüm besin öğelerini %100 karşılar.
•Sindirimi kolaydır.
•Bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirir.
•İleri yaşlarda ortaya çıkabilecek hastalıkların olasılığını azaltır
•Anne sütü ile beslenme, ilerde obeziteye karşı korur.
•Anne sütü alan bebeklerde karın ağrısı, gaz, pişik, kabızlık daha az görülür.
•Bebeğin zihinsel (IQ), Duygusal (EQ) zekasının gelişimini olumlu yönde etkiler. Araştırmalara göre, dokunma beyin fonksiyonlarını hızlandırıyor, beden stresini, ağrıyı azaltıyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
•Anne bebek arasındaki duygusal bağı güçlendirir.
•Anne sütünün içerdiği maddeler bebeği rahatlatır, gevşetir, ağrıyı azaltır, daha çabuk uykuya dalmasını sağlar.
•Bebeğin doğuştan gelen, doğal emme refleksini kullanmaya başlayarak beslendiğini keşfetmesi, annesinin kollarında olduğunu hissetmesi, bebekte güven duygusunu oluşturmaktadır. Bu durum bebeğin psikolojik durumunu direk etkileyerek özgüvenini geliştirmektedir.
•Anne için de emzirme döneminde salgılanan hormonlar sayesinde depresyon riskini azaltır.
*
Kampanya Materyallerine Ulaşmak İçin Tıklayınız.